İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları, bölgedeki insani krizi daha da derinleştiriyor. Kemal Advan Hastanesi’nde elastik yerleşimli yapılan son saldırının ardından sağlık tesislerinin üzerindeki baskılar arttı. Zira, Gazze’deki hastanelerde büyük bir yoğunlukla karşılaşılıyor, artan yaralı sayısı ve sağlık malzemelerinin eksikliği hastaneleri çok zor durumda kalıyor. Saldırılar sonucu kaybedilenlerin sayısı her geçen gün artarken, yardım kuruluşlarının bölgesel erişimini sağlamakta büyük zorluklar yaşanıyor.
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları, yalnızca altyapıyı değil, aynı zamanda bölgede yaşayan insanları da tehdit ediyor. Birçok Filistinli, evlerini terk etmek zorunda kalıyor ve barınma, yiyecek, su gibi temel ihtiyaçlar için büyük zorluklarla karşılaşıyor. Ayrıca artan şiddet ve şiddet nedeniyle, bölgedeki psikolojik travmalar yaşayan çok sayıda çocuk ve yetişkin bulunuyor. Çatışmaların yarattığı bu korku ve kazanımlar, Filistin’in neredeyse her yerinde mevcuttur.
Uluslararası toplumun, özellikle Birleşmiş Milletlerin ve insani yardım ülkelerinin, bölgedeki krizlere çözüm arayışları henüz somut bir ilerlemenin kaydedilmesidir. Bazı saldırganların çağrıları sırasında durdurulması için, bazıları ise insani yardımların Gazze’ye durdurulması konusunda baskı yapıyor. Ancak İsrail’in saldırıları ve abluka altında Gazze’ye erişim engellemeleri
Bölgedeki bu insani gelişme, dünya çapında geniş bir protesto dalgası yaratmış durumda. İnsan haklarını savunucuları ve birçok sivil toplum kuruluşu, İsrail’in saldırılarını kınarken, Filistin haklarının savunmasında mevcut. Birçok ülkenin hükümetleri ise, düşmanlıklar arasında barışçıl bir çözüm bulmanın gerektiğini vurguluyor.
Gazze’deki durum, sadece Filistinliler için değil, tüm bölge için büyük bir tehdit oluşturuyor. İsrail’in devam eden askeri operasyonları, Orta Doğu’daki dengeleri etkilemeye devam ederken, sivil halkın yaşadığı büyük acılar, uluslararası toplumsal sorumluluk
KAYNAK:https://www.ensonhaber.com/